9 Ağustos 2016 Salı

Neden bazı insanlar konuşurken sıkılıyoruz biz?


Dünden beri diyorum neden bazı insanları dinlemekten keyif alamıyorum. Bazıları hiç konuşmasalar diye içimden de geçirmedim değil hani..
Sonra uzunca düşündüm, biraz okudum ve tecrübelerle nostalji yaptım. Konuşmasından sıkıldığım herkes film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Hem kendi tecrübelerim hem de sizlerden duyduklarımla yola çıktım ve neden bazı insanlarla konuşmak ve onları dinlemek sıkıcıdır, belli başlı kanaatler getirdim.
Bir grup konuşmacı var ki orda yapabileceğiniz hiç bir şey yok ne yazıkki, ağzıyla kuş tutsa dinlemekten keyif almadığınız insanlardır. Onları yazdım bir kenara. Kim bunlar derseniz azıcık çıtlatayım. Mesela en sevmediğiniz öğretmeniniz, yada iş hayatınızda yerinizde gözü olan ( gözü çıksın onların emi ) , büyük gürültülerle boşandığınız eski eşiniz, sevmediğiniz ve hayatınızda zorunlu yer verdikleriniz .. Bunlar duygusal olarak önyargı ile dinlemeyi kabul etmeyip sıkıldığımız insanlardan bir kuple.

Ve siz düşünerek olgunlaşmaya evet diyen önyargısız a dostlarım ( bende dahil ) sevmediklerimizi de dinlemeye zorlasak kendimizi fena olmaz. Belli mi olur hem, düşman neler peşinde arada kulakta vermek lazımdır gardımızı alalım dimi :)
Birde tam zıttı en sevdiklerimiz, sorgusuz sualsiz ne dese hayranlıkla dinlediklerimiz vardır. Bunlarda istisnadır elbette. Mesela aşık olduğunuz sevgiliniz size ne anlatsa gözlerine baka baka oturur dinler hiç de sıkılmazsınız. (bu biraz karakterinizle de alakalı tabi ) yada yıllarca hayranlıkla dinlediğiniz Tarkan gelse, karşınıza otursa ve dünyanın en sıkıcı konularında asla anlam bütünlüğü olmayan bir takım talihsiz sohbetler yapsa onu bile tatlı tatlı dinleyebilirsiniz. Bende dinlerim şimdi hakkını yemeyelim, Tarkan gelmiş konuşmuş insan evladı dinlemez mi :) adamcağız çok çok afedersiniz bir ara çişim geldi dedi de biz yine dinledik.. Değişik ve hazmı kolay bir toplum olabiliyoruz ara sıra, dikkatimi çekmiyor da değil:)
Tüm bu duygusal sebeplerin dışında asıl konuya gelirsek; neden bazı insanlar konuşurken sıkılırız ve dinlemek istemeyiz.
Sıkıcı bir konuşma hep virgülsüz olanı diyebilirim. Bir yazıyı okurken belki o yazıyı okumak üzere hazırlanmış olursunuz havaya girersiniz, yani psikolojiniz o kitabı yazıyı okumaya hazırdır. Fakat konuşurken durum böyle değildir, spontane sohbet başlar genelde. Seçeceğiniz konu yada gündem ne olursa olsun karşınızda (tıpkı yazılarda olduğu gibi ) zaman zaman iddialı cümleler ve yükselmeler bekler. Durgun ve sakin aynı cümleler üzerinde gidip gelen bir konuşma karşımızdakini hep sıkacaktır. En lüzumsuz konuyu bile konuşurken çeşitli anlamlar yükleyebilip, karşılıklı sohbete çevirebildiğiniz sürece siz sıkıcı bir gıybetçi olmazsınız.
Konu hakkında örneklemeler, ufak nostaljik bilgiler ve bence diye başlayan cümleler mutlaka olmazsa olmazlardır. Full iddialı ve karşı tarafa söz hakkı doğurmayan sohbetler sıkıcı olmaya mahkumdur.
Sizi can kulağı ile dinleyen birilerini farkedince bir zahmet daha da abanıp uyutmayın bu 1 :)
2. si Sizi dinlemediğini ve kafası sizde olmayan birine konuşmaya başladığınızda mümkün olabildiğince konuyu kısa kesip uzaklaşın. ( azcık değerinizi anlasın, dönerse sizindir dönmezse elindir:))


Birde yine dikkatimi çeken bir üslup var ki; eğer bir İlber Ortaylı değilseniz çok bilmişlik yapmayın ve bazen sen düşünüyorsun gibi fikir alan ortak paydada buluşmaya çalışan bir üslup edinin derim. ( bende çok bilmiş bir yazı yazacağım diye ödüm kopmuyor değil şuan :))

Eğer karşımızdakini ikna etmek istiyorsak bunun içinde tavsiyelerim var. Yok yok bunu ayrı bir blogda yazacağım, uzun uzun :))  Etkili konuşma ve ikna konusunda sistemlerim ve  önerilerim bomba:)
Yine konumuzu noktalamadan evvel şöyle bir düşünün, sıkılmadan dinleyebildiğiniz ve yanında olsa da şöyle bir kahve eşliğinde sohbetleşsek dediğiniz kimler var hayatınızda? Gerek tecrübelerinden faydalanabildiğiniz gerek severek, güvenerek gıybetin dibine vurabildiğiniz o sağlam ve şahane  dostlar.. Kimler acaba onlar bi yazsanıza bana isimlerini :)) bende bir afişe etsem :) ardından hoş sohbet herkesi toparlasam kocaman bir aktivite yapsak "gıybet vol1" :)
Şaka bir yana gıybet dememe bakmayın bizim dedikodumuzdan ne olur,

Ş- Özge kız Tuğba ne zaman evlenecek ? Ne yapsak şu kızı evlendirmek lazım bence .. küçük küçük aklına girelim gel
Ö- Şenay bende onu düşündüm. Psikoljisi evliliğe korkunç müsait. Çocuklardan bahsedip duruyo zamanı gelmiş
T- Offf Poffff bi gidin yaa ne evlenmesi bana çikolata getir Şenay!

Bizim gibi melakelerden dedikodu çıkmaz arkadaş :)

Sevgiler







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder