6 Ağustos 2016 Cumartesi

İstanbul'un taşı toprağı nem olmuş

Dün hayallerle başladığımız yazımıza bugün gerçeklerle devam edelim :) 
Günün ve İstanbul'un en acı gerçeklerinden biri? Hatta ikisinden bahsetmeli..  %93 lere varan nem oranı.. Onu aynı randımanla takip eden trafik doluluk oranında kulaklarını çınlatmasak olmaz. Sıcaklık arttıkça terlemek caizdir. Fakat bu çılgınca artan nem yüzünden terleyemiyoruz. ( en kutsal teri alınteri diyesim geldi ):)

Durum şu ki ; vücut ısıyı ayarlamakta güçlük çekiyor, haliyle buda çeşitli sıkıntılara mahal veriyor. Nedir bunlar ?Misal bence en vahimi beyin hücrelerinde minik tahribatlar:) güldüğüme bakmayın, eser miktarda hücreler zarar görebilir. Akabinde tansiyon düşüklüğü ve aşırı halsizlik baş gösterir. Nefes almakta zorlanan bir takım sizler acaba panik atak mı oldum neden nefes alamıyorum kalbimde sıkıntı mı var şeklinde paranoyalara düşebilir, ki bu gayet normaldir bence. En çok iş bu dönemlerde kalbe düşer zaten. Tansiyon düşmesini engellemek için pompalanan kan miktarını arttırmak zorunda kalır. ( bu kalbin işi çok zor, her durumda işimiz kendisine düşüyor hoş tutmak lazım :)) 
Bir depresyonumsu hal alan günler nem oranı düştükçe iyileşecektir meraklanmayın. 
Sıra gelir yüzde 80 lere varan trafik yoğunluklarına. İşte orda en büyük dert ortağımız, yoldaşımız Radyo Trafik ( Ahh radyo radyooo ) yol boyu kendisi bize eşlik eder ve yayın yapan dostların ağzından kabus dolu cümleleri gayet cesurca dökülür. 
-Son günlerin en yoğun sabahı -Bu haftanın en büyük kazaları - Günün en yoğun saati gibi gibi enlerle dolu yayınlar dinleriz. Hepsi bir yana bu çok faydalı radyo kanalına bağlanan vatandaşta muazzam duyarlıdır. 
Ya arkadaş her dinlediğimde yayına bağlanan bildiğin Murat Kazanasmaz mübarek. O nasıl özenli isabetli terimler öyle :) -Efendim yoğun akıcı seyreden trafik bilmem ne viyadüğüne doğru hafif aralıklarla sürücüleri zorlayabilir dikkatli olun vs şeklinde uyarılar. Ömrü hayatımda duymadığım benzetmelerle gayet orjinal bir dinleyici kitlesine sahiptir yayın kanalı. Daha da önemlisi dün bahsettiğim bak yine gıybet yapıcam Cenk Sarıkaya arkadaşım da bu kanalda yayın yapar. Yıllar evvel bir defasında bir iş toplantısı için kendisiyle Bakırköy civarı gayet bilindik bir yer için sözleşmiştik. Kendisi saatlerce bulamadı :) inanılmaz dimi o viyadükleri sokakları Kurtköylerden Edirne'leri bilen Cenk Bakırköy' de patladı :) hemde bana :) dilimden düşmedi pek tabiiki ( belli olduğu üzere ) 
Bir de biz eskiden haber sunardık, Radyo 1 deyken sanırım bilemedim hangi radyoydu. Burda haber arası sabahları yol durumu verirdik. Ben bir keresinde tüm yokların kilit olduğunu neden bilmem çok eğlenceli hatta şen kahkahalarla anlatmışım. Trafikte kalan birine mi gıcık oldum nedir bilmiyorum güle oynaya köprüler kapalı kesin uzun saatler açılmaz bu yol hepiniz kaldınız erzak alın filan şeklinde pis pis güldüğüm bir yayındı. ( radyoculuk teklifi neden almadığımı anladınız mı :) ) 
Bir de şey vardı yaa nasıl unuturum. Radyo Contact' ta yayındayım her sabah ( ayıptır söylemesi drive time da ) sabah tabi yayın yol durumu ile başlardı. Murat Kazanasmaz tabi ilk bağlantımız. Adam yayına bağlanır direk yol durumu verir olayı biter. Gayet ciddi ciddi anlatır ve çeker gider. Zoruma gitmeye başladı dedim ben konuşucam böyle olmaz. Tam bitiyor yol durumu çat kapatıyor Murat hooopp gitti :) - Murat Murat orda mısın? Keşke olsaydın böğğğğğ
Bir gün daha yol durumu bitmemiş , ben hemen girdim sohbete:) okadar hızlı davrandım ki cevap vermek zorunda kaldı, ve ardından espri yaptım oda güldü filan şahane bir gündü benim için. Yine bir tabu kırılmış geleneksel bir yayın olmamıştı Güzeldi eski günler..
Böyle anılar, yıllar, yollar, hava durumları, hepsi bize İstanbul' u anlatır :) 
Hepinize nemi az, yolları rahat trafiksiz İstanbul'lar dilerim. (Özge' de şimdi temizlik yapıyor bence hiç sesi çıkmadı :)) 
İyi Haftasonları .. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder