Yaşadığınız tüm kötü günleri, hafızanızı silercesine unutturabilir bir evlat.
Zor günlerde var tabi olmaz mı, en zorlarından birini biz doğumun hemen sonrası yaşadık ne yazıkki. Miniğimi 15 gün kucağıma alamadım ama şükür herşey geçti ve kokusuyla uyuduğumda unuttuk o zor günleri.
Her anne için kızı- oğlu ne çok kıymetlidir. Daha doğmadan hayaller kurmaya başlarız, oğlumuz doğduysa askerlik düşer hemen aklımıza , kızımız doğduysa nasıl evlendireceğimizin burukluğu başlar daha o günden. Ne iş yapacaklarından tutun, arkadaş çevrelerine kadar ilgileniriz. ( kimi zamanda olmaması gereken dozu aşan fazla ilgiden de boğduğumuz doğrudur )
Tüm hayat standardımız, lükslerimiz, yaşam kalitemiz değişir. Artık sevdiğiniz adamla başbaşa gece dışarı çıkıp yiyip içemez, rahatça kızgın kumlardan serin sulara atlayamaz, öyle uzun uzun banyolar yapıp düzenli sporlara gidemez olursunuz bir süre. Bazılarımız bu durumu yıllar boyu yaşar, eğer yardımcı olması adına sonsuz güvendiği bir desteği yoksa..Şükürler olsun öyle bir annemiz yani ananemiz var ki , bu zamana kadar anneden farksızdı benim oğluma. Bir dönem kıskanmadım değil bu durumu :) gözü ananeden başkasını görmeyen bir minik adamım vardı. Fakat çok memnundum çünkü gözüm arkada kalmıyor, ilerleyen günlerde çalışmaya da başlayabiliyordum.
Şimdi siz bu yüce, ve varlığına bir nebze sebep olduğunuz o minik yavrularınıza - yavrularımıza zarar vermek üzere bir canlı eli değdiğinde nasıl bir hale gelirsiniz ? Bırakın şu duyduklarımı ben sokakta biri sesinden rahatsız olsa içten içe kahroluyorum. İş böyle bir noktaya gelipte ... Allah korusun evlatları, yok yok asla tahammül edilemez- akıl bırakılmaz bir olay. Sabır diliyorum aileye... Dün tüm gün okumadım, bakmadım içim içimi yedi ama az önce artık okudum ve mahfoldum!
Kabul edemiyorum buna verilen hastalık ismini ben! Böyle bir hastalık var ise insan olan insan tedavisini mutlaka olur. Bu hastalık olamaz yok !
O yaşayan ve insan sıfatına girmeyen canlıyı kafiyen asmasınlar. Günden güne acı çeke çeke erisin bitsin ve tüm bunlar ibreti aleme izletilsin. O meleğimin bebeğimin yüzü değil ,
Aşağılık sıfatsızın çürütülen bedeni izletilsin kendi gibilere. Bilsin pislikler iğrenç ellerini bir daha dokunurlarsa ne hale geleceklerini.
Özel bir kanal açsınlar ve bunu izletsinler hepsine !
Mis kokulu o saçları nasıl tuttun sen adi sıfatsız ! Nasıl yaklaştın o pis bedeninle bembeyaz masuma. Ölseydinya o an, ellerin taş olsaydı ya! Dilin sussaydı ah keşke kalbin dursaydı o an! Bir mucize olsaydı deprem olsaydı yada yer gök inleseydi keşke o an !
Olmadı hiç biri ... Diyemiyorum devamını boğazım düğümleniyor ellerim titriyor.. Keşke okumasaydım görmeseydim ben bu haberi dedim ama nafile.
Analar- babalar ; nolur evlatlarımıza sahip çıkalım ( asla ailesini suçlamaya demiyorum bunu, saniyelik bile başına gelebilir insanız ) ne olur biz sahip çıkıp birazda olsa bu duruma engel olmaya çalışalım.
Ve en önemlisi !!!!!
Çocuklarımıza okul dönemi geldiğinde kesinlikle okulda bu konuda uzun uzadıya eğitimler verip, tiyatro oyunları, ailelere seminerler vs. Düzenlensin.
Kreşlerde zorunlu dersler olsun. Benim çocuğum 3 dil birden bilmesin ama yaşasın! Okul öncesi ise iş yine bizlere düşer anneler ..elimizden geldiğinin daha fazlasını yaparak gözümüz üzerlerinde olacak. Artık başka bir dünyada yaşam mücadelesi veriyoruz. Eski yaşadığımız düzeni unutun. Kapı komşumuza dahi iyice tanımadan güvenemeyiz. İlgilenmek zorundayız ve mücadele etmek zorundayız.
Benim elimden gelen çocukların bu yaşlarda nasıl bilinçlenmesi gerektiğini ailelere anlatabilecek platform oluşturmak olabilir... Elimden geleni yapacağım nolur sizlerde yapın! Ben hepinizin çocuğu için günlerce uyuyamıyorum, evlat hepsi bizim !
